Sinciang’ın kuzeyinde, Altay’da Kökbörü oyununu izledik. Biniciler, çevikliklerini sergileyerek içi doldurulmuş oğlak derisini rakip takımın kalesine atmaya çalışıyor.
Turfan’dan hızlı trenle 1 saat süren bir yolculuğun ardından tekrar Urumçi’ye geçiyoruz. Urumçi Havalimanı’ndan istikamet Altay! Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’nin kuzeyinde bulunan Altay, Çin’in Moğolistan, Rusya ve Kazakistan’la sınırlarını oluşturuyor.
Hava ise Turfan ve Urumçi’den çok daha soğuk, eksi 20’lerin altını hissediyoruz. Sert karasal iklime sahip bu özerk bölgede içimizi ısıtan ise bölge halkı ve Altay’ın muhteşem doğasının saf güzelliği oluyor. Adını, mitolojilere konu olan Altay dağlarından alan şehir, zengin bir tarih ve coğrafyayı barındırıyor.
Altay’a vardığınızda, sizi muhteşem bir dağ manzarası karşılıyor. Çam ormanları, kristal berraklığında nehirler (kış mevsiminde donuyor), Altay dağları ve yaylalar, şehri adeta bir ressamın tuvali haline getiriyor. Kentin çevreleyen Altay dağları, yazın kampçılar kışın ise kayak tutkunları için bir cennet niteliğinde.
Şehirde Uygur, Kazak ve Han çoğunluk olmak üzere farklı etnik grupların kültürleri bir arada yaşıyor. Bu çeşitlilik, bölgenin mutfağına da yansımış durumda. Yemek konusunda Türkler olarak hiçbir sıkıntı çekmiyoruz. Tatlı su balığı, sebze türleri, tavuk, dana eti, pilav ve mantı gibi yemekler, Türk damak tadına oldukça yakın. Ayrıca, bölgenin özellikle et ve süt ürünleriyle meşhur olduğunu da eklemek gerek.
GÜNEŞ’İ UĞURLAYAN AY
Sinciang esas olarak “üç dağ arasındaki iki havza” olarak tanımlanan bir bölge. İşte o dağlardan Kuzey’deki Altay dağlarını oluşturan bir bölüm olan Jiangjun’deyiz. Daha çok gençler için oluşturulan bir kayak merkezi olan Jiangjun tepesinin önemli bir özelliğini keşfediyoruz. Güneş’in batışına Ay’ın doğuşu eşlik ediyor. Altaylı gençler ise müzik eşliğinde dans ederek dağın tepesini ısıtıyorlar.
GELENEKSEL ÇİN TIBBINI KEŞFETMEK
Altay dağlarından ve güzel atlarından istemeyerek de olsa uzaklaşıp geleneksel bitki ilaç müzesine uğruyoruz. Bölgenin doğası, sunduğu güzelliklerin yanı sıra; geleneksel Çin tıbbına dair zengin bir birikimi de içinde barındırıyor.
Bölgede yer alan Altay Geleneksel Tıp Müzesi, eski tıp yöntemleri ve bitkisel ilaç yapımına dair ayrıntılı bir bakış sunuyor. Bu müzede, Çin’in binlerce yıllık tıp mirası, bitkisel ilaçlar, akupunktur aletleri ve antik tıp metinleri sergileniyor.
Müzeyi gezerken, Altay bölgesinde yetişen şifalı bitkilerin nasıl toplandığı ve işlendiği hakkında bilgi ediniyorsunuz. Özellikle Altay’ın temiz havası ve zengin florasının, bu şifalı bitkilerin yüksek kalitede olmasını sağladığını öğreniyoruz.
Çinli yetkililer, “yerel halkın geleneksel yöntemlerle bu bitkileri kullanarak sağlık sorunlarına doğal çözümler sunma çabalarını” anlatıyor.
Ayrıca müzenin çıkışında özellikle baş ağrısı, soğuk algınlığı veya benzer rahatsızlıklara iyi gelen çay ve benzeri ürünleri satın alabiliyorsunuz.
ATLARIN İZİNDE DAĞLARIN GÖLGESİNDE
Altay, aynı zamanda atlarıyla ünlü Orta Asya halklarının tarihindeki vazgeçilmez yeriyle at, Altay bölgesinde de özel bir anlam taşıyor. Yerel yetkililer, bölgede yetiştirilen Altay atlarının dayanıklılıkları ve çeviklikleri ile tanındığını ayrıntıları ile anlatıyorlar. Tarih boyunca göçebe bozkır halklarının en önemli yoldaşı olan bu atlar, bugün hâlâ yerel halk tarafından gururla yetiştiriliyor.
Altay’ın bembeyaz karla kaplı geniş bozkırlarında özgürce koşan yılkı at sürülerini izlemek, bu bölgenin ruhunu anlamanın en güzel yollarından biri oluyor bizler için. Hele de at sevdalısı iseniz… Ayrıca, bazı yerel çiftliklerde ziyaretçilere at binme deneyimi sunuluyor. Bu etkinlik, sadece bir spor değil, aynı zamanda bölgenin kültürüne dair eşsiz bir bakış açısı edinmemizi sağlıyor.
Altay’da düzenlenen etkinliklerden biri de geleneksel at yarışları. Elbette cirit atma oyunun bir benzeri olan Asya’nın geleneksel oyunu Kökbörü (Gökbörü) oyununu izleme şansına erişiyoruz. Kızıl ve sarı yelekli olarak iki takıma ayrılan yerel halkın en iyi at binenleri, hız ve çevikliklerini sergileyerek içi doldurulmuş oğlak derisini rakip takımın kalesine atmaya çalışarak bu kadim sporu yaşatıyor.
Bu makale Aydınlık Gazetesi’nin internet sitesinden alınmıştır.
Kaynak : https://www.aydinlik.com.tr/haber/altayda-zaman-yolculugu-gecmis-ve-gunumuz-bir-arada-atlarin-izinde-501024