Search
Close this search box.
Search
Close this search box.
Mao Zedong’un Yeni Demokrasi Kitabında Türkiye
Paylaş

Mao Zedong’un Yeni Demokrasi Kitabında Türkiye

Çin Devrimi, teorik ve pratik anlamda dünya devrimleri tarihinde özel bir yer teşkil eder. Sun Yat-sen önderliğindeki millî demokratik devrim ile tarihin bir başka kapısı aralanmış, ardından Mao Zedung liderliğindeki Çin Komünist Partisi ile bu kapı ardına kadar açılmıştı.

Çin Devrimi önderleri, bir yandan Bolşevik Devrimi’ni selamlarken, diğer yandan Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin (SBKP) ideolojik geri dönüşünü tahlil edip eleştirdi. Üç Dünya Teorisi ile yeni saflaşmanın yöntemini ortaya koydu.

Dünyanın ilk anti-emperyalist mücadelelerinden olan Türk İstiklal Harbi, Mustafa Kemal’in belirttiği gibi, mazlum milletlere ışık olan bir devrimi doğurmuştu. Dünya Savaşı’nın galiplerini mağlup eden Mustafa Kemal, SSCB ile büyük bir ittifak ağı kurmuş olmasına rağmen sosyalist rotayı benimsememişti.

Daha çok Fransız Devrimi’nin özelliklerini gördüğümüz Kemalist Devrim’de, sosyalizmin kabul etmediği ve/veya edemeyeceği pratikler uygulanıyordu. Çin Komünist Partisi bu uygulamaları eleştirirken, milliyetçi hükümet Kuomintang bu adımlara büyük destek veriyordu. Türkiye’nin her başarısı Çin’de alkışlanıyordu. Öyle ki, Atatürk ve Kemalist Devrim’e dair iki kitap bile yayımlanmıştı.

Her ne kadar emperyalizme karşı bir devrim olsa da, Çinli komünistler tarafından Kemalist Devrim’e sıcak bakılmıyordu. Önceki sayımızın “Tarihimizden Belgeler” bölümünde yayımladığımız yazıda da görüldüğü üzere, ikili ilişkiler ancak 1971 yılında kurulabilmiştir.

Mao Zedung, henüz devrim başarıya ulaşmadan dokuz yıl önce kaleme aldığı Yeni Demokrasi adlı eserinde, Çin içindeki duruma dair yaptığı tahlillerin içinde Kemalizmden de örnekler vermiş ve çeşitli eleştirilerde bulunmuştur.

Türkiye’nin Çin Maslahatgüzarı Mustafa Kenanoğlu tarafından Dışişleri Bakanlığı’na gönderilen 31 Mayıs 1949 tarihli belgede, Çin Komünist Partisi lideri Mao Zedung’un 1940 yılında yayımlanan Yeni Demokrasi adlı kitabında Türkiye’den de bahsedildiği bilgisi yer almaktadır.

Ek olarak, iki dosyanın sunulduğu söz konusu belgede, Türkiye’ye dair bölümlerin İngilizce tercümelerinin gönderildiği, bunlardan birinin Amerikan Elçiliği tarafından çevrildiğinin kırmızı kalemle belirtildiği görülmektedir. “7475-42659-1” yer numarasıyla Dışişleri Bakanlığı Türk Diplomatik Arşivi’nde bulunan belgelerin gizliliği, 11.12.2020 tarih ve 32084017 sayılı karar ile kaldırılmıştır.

Belgelerin çevirisini sizlerle paylaşıyoruz.

Belge 1
T.C. Nanking Büyükelçiliği
Yeni Demokrasi – Mao Zedung
15 Ocak 1940
Bölüm 7 – Plütokrasinin Çürütülmesi

(Önceki paragraflarda, Çin’de plütokratik kapitalist bir düzenin tesis edilmesinin neden mümkün olmadığı tartışılmıştır.)

Belirli koşullar altında — örneğin, kapitalistlerin Yunan işgaline karşı kazandığı zafer ve proletaryanın oldukça zayıf olduğu bir ortamda — ilk emperyalist savaşın ardından ve Ekim Devrimi sonrasında Kemalist, küçük çaplı bir plütokratik Türkiye ortaya çıktı. Ancak bir başka Türkiye daha asla olmayacaktır. Özellikle de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ve Sovyetler Birliği’nin sosyalist inşasını tamamladığı bir dönemde, nüfusu 450 milyonu bulan bir Türkiye düşünmek dahi mümkün değildir.

Çin’in özgün koşulları nedeniyle — kapitalistlerin uzlaşması ve proletaryanın geniş ölçekte örgütlenebilmesi sayesinde — Türkiye’de yaşananlara benzer bir durumun Çin’de meydana gelmesi imkânsızdır. 1927’deki büyük Çin devriminin başarısızlığa uğramasının ardından, Çinli kapitalistler sözde “Kemalizm” üzerine yaygara koparmaya başlamıştır. Fakat Çin’de bir Kemal nerede? Çin’de plütokratik bir hükümet ve kapitalist bir toplum nerede?

Dahası, sözde Kemalist Türkiye dahi nihayetinde Anglo-Fransız emperyalizminin kollarına katılmak zorunda kalmış, giderek bir yarı-sömürgeye dönüşmüş ve emperyalist-gerici dünyanın bir parçası hâline gelmiştir.

Belge 2
T.C. Nanking Büyükelçiliği
Yeni Demokrasi – Mao Zedung
15 Ocak 1940
Bölüm V – Yeni Uluslararası ve Ulusal Durumlar

(…) Bu bölümde kapitalizmin tarihsel yenilgisi ve sosyalizmin yükselişi vurgulanmaktadır.)

Bu, devrim ve savaş zamanıdır; kapitalizmin kesin ölümü ve sosyalizmin kaçınılmaz yükselişi söz konusudur. Bu nedenle, Çin’in emperyalizm ve feodalizm üzerindeki zaferinin ardından, burjuva diktatörlüğü tipi bir kapitalist toplum inşa etmeye başlayacağını varsaymak sadece bir yanılsamadır.

Türkiye, Birinci Emperyalist Savaş ve Ekim Devrimi sonrasında, özel tarihsel koşullar altında — Yunanistan’a karşı kazanılan zafer sonrası burjuvazinin göreli gücü ve proletaryanın zayıflığı gibi etkenlerle — bir burjuva diktatörlüğü kurabilmiştir. Ancak bu savaşın sonu ve sosyalizmin zaferi, artık yeni koşullar yaratmaktadır.

Burjuvazinin uzlaşmacı doğası ve proletaryanın artan gücü göz önüne alındığında, Çin’in karşı karşıya kaldığı görev, Türkiye’ninkinden çok daha karmaşık ve derindir.

1927’deki Çin devriminin başarısızlığından sonra Çin burjuvazisi Kemalizm hakkında yüksek sesle konuşmamış mıydı? Ancak Çin’in Kemalizmi nerede? Burjuva diktatörlüğü tipinde bir Çin toplumu ve buna uygun bir kapitalist sistem nerede?

Çünkü gerçek Kemalist Türkiye bile nihayetinde İngiliz ve Fransız emperyalizminin etkisine girmiş, giderek bir yarı-sömürge hâline gelmiş ve emperyalist-gerici dünyanın bir parçası olmuştur.

Yirminci yüzyılın 1940’lı yıllarında var olan uluslararası durum içinde, sömürge ve yarı-sömürgelerde Kemalizm adına bağıran tüm bu kahramanlar ya da “büyük adamlar” için yalnızca iki seçenek mevcuttur: Ya dünya gericiliğinin bir parçası olarak emperyalist cepheye katılırlar ya da dünya ilericiliğinin bir parçası olarak anti-Japon cephesine geçerler. Üçüncü bir yol yoktur.

Bu makale Teori Dergisi’nin Kasım 2024 sayısından alınmıştır.
İlgili arşiv belgeleri, Devlet Arşivleri Başkanlığı’ndan alınmıştır.

ABD Avrupa bayram Bilim BLCU BRICS burs China CSC Culture Deprem Ekonomi eğitim Hindistan Kore Kültür Pekin Rusya Scholarship science Sinciang Sinciang Uygur Ozerk Bolgesi Sino Sino Turkish Sino Turkish Sino Turkish Sino Turkish Sino Turkish Sino Turkish Studies Sino Turkish Studies Sino Turkish Studies Sino Turkish Studies Tayvan Trump Turkiye Türkiye University USA Uyghur Wang Yi Xi Jinping Xinjiang ZJUT Çin Halk Cumhuriyeti Şanghay