Türk Çin Araştırmaları

Search
Close this search box.
Search
Close this search box.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tianjin’de: Barış ve Adalet İçin Ortak Yol
Paylaş

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tianjin’de: Barış ve Adalet İçin Ortak Yol

Tianjin’de düzenlenen 2025 Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi (31 Ağustos – 1 Eylül), örgütün 24 yıllık tarihindeki en geniş katılımlı zirve olarak dikkat çekiyor. Bu zirve, “Şangay Ruhu”nu yeniden yorumlama, yüksek kaliteli kalkınma ve küresel yönetişimi güçlendirme hedefleriyle öne çıkıyor. Ayrıca, dijital dönüşüm, güvenlik işbirliği ve ekonomik entegrasyon gibi temel başlıklarda somut adımlar atılması bekleniyor. Zirvede imzalanması planlanan “Tianjin Deklarasyonu” ve “ŞİÖ’nün Gelecek 10 Yıl İçin Kalkınma Stratejisi” ile örgütün bir sonraki on yılında izleyeceği politikalar resmiyet kazanacak.

Türkiye, 2012’den bu yana “diyalog ortağı” statüsünde yer aldığı örgüt toplantılarına belirli aralıklarla davet ediliyor. Bu yılki davet ise, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in bizzat gönderdiği özel çağrı mektubuyla yapıldı. Böylece Türkiye, hem bölgesel güvenlik hem de ekonomik iş birliği gündemlerinde söz sahibi olmak üzere masada yerini aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Ağustos 2025 Pazar günü sabah saatlerinde zirveye katılmak üzere Tianjin’e iniş yaptı. Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı’nın duyurusuna göre, Erdoğan’ın 1 Eylül 2025 Pazartesi günü düzenlenecek genişletilmiş formatlı zirve oturumunda hitap edeceği belirtiliyor. Bununla beraber, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Barış ve Adalet İçin Ortak Yol” başlıklı mesajı, Çin Komünist Partisi’nin resmi yayın organı olan People’s Daily’nin (人民日报) internet sitesinde İngilizce olarak yayımlandı (A Shared Path to Peace and Justice). Mesajın T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı kaynaklı Türkçe biçimini dikkatinize sunarız:

Türkiye, tarih boyunca köprüler kuran ve medeniyetleri yan yana getiren bir ülke olmuştur. Dış politikamızın temelinde güven tesis etmek, iletişim kanallarını açık tutmak ve krizleri çözme kararlılığını göstermek yatmaktadır. Bu anlayışla hem bölgemizin hem de küresel toplumun istikrarına önemli katkılar sunuyor; barışın, istikrarın ve diyaloğun egemen olması için yoğun gayret gösteriyoruz.

Karadeniz Tahıl Girişimi örneğinde olduğu gibi Rusya-Ukrayna savaşının körüklediği küresel krizlerin etkilerini azaltmak için pratik çözümler geliştirdik. Girişim sayesinde dünya genelinde milyonlarca insanın gıda güvenliği teminat altına alındı. Tarafları Antalya ve İstanbul’da ev sahipliği yaptığımız barış görüşmelerinde bir araya getirerek hem diplomasi trafiğini sürdürdük hem de insani koridorların açılmasını sağladık. Ayrıca Rusya ile Ukrayna arasındaki esir takaslarında da kritik rol üstlendik. Son olarak Temmuz 2025’te İstanbul’da yeniden başlayan barış görüşmelerine ev sahipliği yaparak sürece katkımızı artırdık. “Savaşın kazananı, adil bir barışın kaybedeni olmaz” düsturuyla barış diplomasimizi sabırla devam ettiriyoruz.

Öte yandan dünyamız bugün tarihin görmediği kadar çok ve karmaşık krizlerle sarsılıyor. Mevcut uluslararası sistem, maalesef bu krizlerin üstesinden gelmekte ve masumların haklarını korumakta yetersiz kalıyor. Gazze’de yaşananlar, İsrail’in gerçekleştirdiği işgal ve katliam bu gerçeğin en çarpıcı örneklerinden biridir. Gazze konusunda Türkiye’nin tavrı nettir; çünkü siyasetimizin merkezinde insan ve insan hakları vardır. Sivil halkın güvenliği, insani yardımlara kesintisiz erişim ve kalıcı bir ateşkes için yürüttüğümüz çalışmalar artarak devam ediyor. Bir yandan sahada ihtiyaç sahiplerinin elinden tutarken diğer yandan diplomasi ile ateşkesin hayata geçirilmesi ve masum sivillerin güvenliğinin teminat altına alınması için çalışıyoruz. Filistin meselesinde kalıcı barışın teminatı bizce açıktır; 1967 sınırları esas alınarak başkenti Doğu Kudüs olacak tam bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti inşa edilmelidir. Filistin Devleti’nin inşası tüm bölgenin kalıcı barışı için hayati önemdedir.


Bölgesel barış için atılan adımlar çok cepheli olmalıdır. Ekonomik bağlantılar, altyapı projeleri, enerji iş birlikleri ve kültürel değişim güveni pekiştiren kurumsal unsurlardır. Türkiye farklı coğrafyalarda yürüttüğü projelerle küresel istikrarı güçlendiren insani yardım kapasitesini artıran ve çok taraflı platformlarda çözüm üreten bir aktör olmayı sürdürecektir.

31 Ağustos – 1 Eylül 2025 tarihlerinde Çin’in kadim şehirlerinden Tianjin’de düzenlenecek olan Şanghay İşbirliği Teşkilatı 25. Devlet Başkanları Konseyi Zirvesi, Türkiye için bölgesel ve küresel meselelerde görüşlerini paylaşmak açısından önemli bir platform olacaktır. Ülkemiz, Diyalog Ortağı sıfatıyla bu zirvede yer alırken bölgesel barış, kalkınma, güvenlik ve iktisadi meselelerin yanı sıra uluslararası ilişkilerde adaletin, hakkaniyetin ve küresel düzenin daha kapsayıcı bir anlayışla yeniden şekillendirilmesinin gerekliliğini gündeme getirmeyi, asli bir sorumluluk olarak görmektedir.

Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti, güçlü devlet gelenekleri, kalkınma yolundaki kararlı tutumları ve büyüyen ekonomileriyle Asya kıtasının doğu batı ucundaki iki kadim medeniyetin temsilcileridir. Halklarımız arasındaki münasebetlerin geçmişi binlerce yıl ötesine gidiyor. Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında 1971 yılında diplomatik bağların kurulmasından itibaren kapsamlı siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel ilişkiler istikrarlı bir gelişme kaydetmiştir. Bu köklü ve yakın iş birliğinin, karşılıklı saygı ve kazan-kazan temelinde ilerletilmesine büyük önem veriyoruz. 

Şanghay İşbirliği Teşkilatı zirvesi marjında Çin’e gerçekleştireceğim ziyaretim sırasında Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi ile görüşeceğim. Bu görüşmenin öncelikle aramızdaki güvenin pekiştirilmesine ve ikili ilişkilerimizin derinleştirilmesine katkı sağlamasını temenni ediyorum. 

Türkiye olarak geçmişten aldığımız güç ve tecrübeyle bugünü şekillendiriyor; yarını ise barış, güven ve iş birliği temeli üzerinde inşa ediyoruz. Attığımız her adım bölgemizden başlayarak dünyaya yeni ufuklar açmaktadır. “Tuhaf zamanlardan geçerken” güven tesis etme, diyalog kanallarını açık tutma ve krizleri çözme iradesiyle sorumluluk üstlenmeye devam edeceğiz. Çin Halk Cumhuriyeti’nin öncü bir aktörü olduğu uluslararası toplumun da ortak vicdan ve müşterek çıkarlar etrafında birleşmesinin daha adil ve müreffeh bir dünyanın kapısını açacağına inanıyoruz.


Kaynak: T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı https://www.iletisim.gov.tr/turkce/cumhurbaskanimizin_kaleminden/detay/cumhurbaskani-erdoganin-peoples-daily-icin-kaleme-aldigi-baris-ve-adalet-icin-ortak-yol-konulumakale-31-08-25

People’s Daily’de yayımlanan İngilizce biçimi: https://en.people.cn/n3/2025/0831/c90000-20359525.html