NUR GÜLZADE
New York’ta en son düzenlenen yıllık Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK), bu sene de küresel güvenlik, iklim değişikliği ve ekonomik toparlanma gibi konuların gölgesinde geçti. Ancak toplantıların dikkat çeken başlıklarından biri, Çin heyetinin kadın hakları ve kadın-erkek eşitliği alanındaki kendi deneyimlerini ve ülke içi ilerlemeyi dünyaya anlatmak için kullandığı platform oldu. Pekin yönetimi, yalnızca ülkede kadın haklarının güçlendirilmesinde kaydedilen mesafeyi değil, aynı zamanda kadınların küresel kalkınmadaki rolüne yönelik uluslararası katkılarını da vurguladı.
ÜLKE İÇİNDE TARİHSEL KARARLILIK VE SOMUT İLERLEME
Çin Halk Cumhuriyeti temsilcileri, kadın-erkek eşitliğinin ülkenin temel devlet politikalarından biri olarak kabul edildiğini hatırlattı. Bu kapsamda özellikle 1992’de yürürlüğe giren ve 2022’de kapsamlı şekilde güncellenen “Kadınların Hak ve Çıkarlarının Korunması Yasası”, kadınlara yönelik ayrımcılık, taciz ve iş yerindeki eşitsizlikle mücadelede önemli bir yasal dayanak oluşturuyor.
HEYETİN BMGK’DA PAYLAŞTIĞI RESMİ VERİLER DİKKAT ÇEKİCİYDİ:
• Kadınlar bugün Çin iş gücünün %40’ından fazlasını oluşturuyor; yüksek teknoloji, bilimsel araştırma ve kamu yönetimi gibi alanlardaki temsil oranları hızla artıyor.
• Yükseköğretimde kadın öğrenci oranı son yıllarda erkekleri geçmiş durumda; bu, önceki on yıllardaki eşitsiz durumla keskin bir tezat oluşturuyor.
• Anne ölüm oranları 1990’lardan bu yana %80’in üzerinde düşürüldü. Bu başarı, kırsal bölgelerde sağlık hizmetlerinin genişletilmesi, doğum hizmetlerine sağlanan sübvansiyonlar ve yaygın halk sağlığı kampanyalarıyla mümkün oldu.
• Kadınlar, yerel Halk Meclislerinde yaklaşık %27 oranında temsil ediliyor; bu oran, karar alma mekanizmalarına kadın katılımını sürekli artıran ulusal politikaların sonucu.
Küresel ölçekte kadınları destekleyen projeler
Çin, yalnızca kendi sınırları içinde değil, küresel ölçekte de kadın haklarının savunulmasında aktif bir rol üstleniyor. Bu çabalar, özellikle gelişmekte olan ülkelerde kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılımını artırmayı hedefliyor.
• Çin Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (CIDCA) aracılığıyla Afrika’nın farklı ülkelerinde kadın girişimcilere yönelik mikro kredi ve eğitim programları yürütülüyor. Örneğin Kenya, Tanzanya ve Etiyopya gibi ülkelerde binlerce kadın, Çin tarafından finanse edilen “Kadın Girişimcilik Eğitimi Merkezleri”nde iş planlaması, dijital pazarlama ve finansal okuryazarlık eğitimi alıyor.
• Çin’in desteğiyle kurulan “Afrika Kadın Liderler Ağı” çeşitli ülkelerde kadınların yerel yönetime ve sivil toplum örgütlerine katılımını artırmayı amaçlıyor.
• Birleşmiş Milletler Kadın Birimi ile ortak yürütülen “Kadınlar için Gelişim Fonu” kapsamında, Asya ve Afrika’da yaklaşık 100.000 kadına mesleki beceri eğitimi ve başlangıç sermayesi desteği sağlandı.
Uluslararası alanda norm belirleyici rol
Çin heyeti, BMGK kürsüsünde yaptığı konuşmalarda, toplumsal eşitliğin sadece bir “insan hakları” meselesi değil, aynı zamanda “kalkınmanın temel şartı” olduğunu vurguladı. Bu yaklaşım, Çin’in 1995 yılında Pekin’de ev sahipliği yaptığı Dördüncü Dünya Kadın Konferansı’na kadar uzanıyor. O konferansta kabul edilen “Pekin Deklarasyonu” ve “Eylem Platformu”, bugün hâlâ dünya genelinde kadın politikalarına yön veren çerçeve belgeler olarak kabul ediliyor.
Çin, bu yılki Genel Kurul’da da “kadınların güçlenmesinin sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin başarılması için vazgeçilmez olduğu” mesajını yineledi. Çinli diplomatlar, diğer ülkeleri de kadınlara yatırım yapmaya, eşit işe eşit ücret ve eğitimde fırsat eşitliği ilkelerini benimsemeye çağırdı.
KADINLARIN YÜKSELİŞİ, KALKINMANIN GÖSTERGESİ
Çin’in sunduğu veriler, kadın-erkek eşitliğinin yalnızca bir insan hakları gereği değil, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın temel unsurundan biri olduğunu gösteriyor. Kadınların iş gücüne daha aktif katılımı, inovasyon ve üretkenlik oranlarını artırıyor. Çinli kadın girişimcilerin kurduğu teknoloji start-up’larının sayısı son beş yılda %30’un üzerinde arttı. Kırsal bölgelerde kadın kooperatifleri, tarımda verimliliği artırırken aynı zamanda yerel yoksulluğu azaltıyor.
SONUÇ: SESSİZ AMA GÜÇLÜ BİR DÖNÜŞÜM
BMGK’daki sunum, Çin’in kadın hakları alanındaki sessiz ama kararlı dönüşümünü gözler önüne serdi. Pekin yönetimi hem yasal düzenlemeler hem de ekonomik ve sosyal politikalarla kadınların yaşamın her alanında eşit fırsatlara sahip olduğu bir sistem inşa etmeye çalışıyor. Bu çabalar, yalnızca Çinli kadınlar için değil, dünyanın dört bir yanındaki kadınlar için de umut verici bir model sunuyor.
Kaynak: https://www.aydinlik.com.tr/haber/kadin-esitliginde-cin-modeli-546187
ABD Avrupa Bilim BLCU BRICS burs China CSC Culture Deprem Ekonomi eğitim Hindistan Kore kuşak ve yol Kültür Pekin Rusya Scholarship science Sinciang Sinciang Uygur Ozerk Bolgesi Sino Sino Turkish Sino Turkish Sino Turkish Sino Turkish Sino Turkish Sino Turkish Studies Sino Turkish Studies Sino Turkish Studies Sino Turkish Studies Tayvan Trump Turkiye Türkiye University Uyghur Vize Wang Yi Xi Jinping Xinjiang ZJUT Çin Çin Halk Cumhuriyeti