Wuxi, bir anda karar verilip UNESCO’nun Müzik alanında ‘Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil edilen bir şehir değil. Halen yaşayan müzik kültürünü çok derin tarihsel bağlarından alan, bunu her kuşağa yaymak için büyük çaba gösteren; aynı zamanda endüstriyel anlamda da Çin’deki diğer bölgelere ilham kaynağı olan bir şehir. Meicun Erhu Üretim Parkı (梅村二胡产业园) adı verilen yerleşke de buna güzel bir örnek oluşturmaktadır. Wuxi’nin yerel ve geleneksel enstrümanı olan Erhu’nun tam olarak kökeni burası olmasa da Çin’e ve dünyaya tanıtan bu şehir olmuştur. Bununla beraber Erhu’nun tanınmışlığı, ona olan talebi ve müzisyenlerin ilgisini de arttırmıştır. Tam bu noktada yerel hükümetin de katkılarıyla kurulan üretim merkezinde Erhu üretmek konusunda uzmanlaşmış yerel üreticiler istihdam edilmiş ve binlerce el ürünü Erhu, Çin piyasasında kendine yer bulmaktadır. Sadece bu merkezde yılda 50 bin Erhu üretildiği tahmin edilmektedir. Bu da Çin piyasasının yüzde 25’lik kısmına denk gelmektedir.

Uzun ve zahmetli bir sürecin ardından üretilen Erhular yeni sahiplerini bulurken, arkalarında ise ilgi çekici bir yapım sürecini bırakmaktadır. Telli bir çalgı olarak davul kısmı piton derisi ile kaplanmaktadır. Bunun nedenini sorduğumuzda piton derisinin diğer derilere nazaran en iyi sesi veren materyal olduğu cevabı verilmektedir. Bu piton derileri de günümüzde Vietnam ve Myanmar’daki piton çiftliklerinden tedarik edilmektedir. Tabii pek çok uluslararası kısıtlama ve gözlem altında. Esasında Erhu, Çin’in Kuzey Batı bölgesi kökenli bir çalgı türüdür. Çin’in bu bölgesi ile Güney Asya arasındaki mesafenin antik çağlarda piton ticaretine uygun olmadığını ve ilk zamanlarda üretilen çalgılarda kullanılan derilerin türünü sorduğumuzda ise net bir hayvan türü verilememektedir. Bunun nedeni Erhu’nun son yıllarda sabit bir üretim metoduna sahip olmasıdır. Zira günümüzde binlerce dolar değerindeki yıllanmış ve Erhu üretimi için olmazsa olmaz konumda bulunan abanoz veya kırmızı sandal ağacı kullanılırken, ilk zamanlarda bambudan dahi üretilebildiği belirtilmiştir. Pek tabii bu standartlaşmada da en büyük pay sahiplerinden biri görme engelli Erhu sanatçısı “A Bing” (阿炳)dir.

1893-1950 tarihleri arasında yaşamış olan ve asıl adı Hua Yanjun (华彦钧) olan sanatçı, bugün Wuxi’nin kültür mirası olarak kabul görmektedir. Bu tanınmışlığını ve saygınlığını da “İki Pınardan Ay Yansıması” (二泉映月) isimli eserinden almaktadır. İsmini, Wuxi’deki ünlü bir tarihi yer olan “İkinci Pınar”dan (第二泉 – Dì Èr Quán) alır. Derin bir hüzün ve içsel çile duygularını yansıtan bu eser, Çinli ve pek çok yabancı müzisyen için ilham kaynağı olmuştur. Bu eserin uluslararası ün kazanmasında hiç şüphesiz Boston Senfoni Orkestrası’nın Japon şefi Seiji Ozawa’nın 1978 yılındaki Çin ziyareti yatmaktadır. Kendisine başka bir sanatçı tarafından yine Erhu çalınarak takdim edilen bu eser sonrası ünlü şef, “Böyle bir eseri dinlerken, insanın diz çöküp dinlemesi gerekir” demiştir. Bu deneyim sonrasında Japon ve birçok uluslararası orkestra, eseri kendilerine uyarlayarak pek çok etkinlikte sergilemiştir. Bugün çok ünlü bir antik şehir olarak ziyaretçilere açık olan Liangxi Bölgesi (梁溪)’nin merkezinde de “A Bing” (阿炳)’in modern sanatla harmanlaşmış anıtını görmek mümkündür. Ama şunu belirtmek gerekir ki bu bölge, sadece geçmiş zamanda yaşamış bir sanatçının anıtlaştırılıp anılmasından ibaret değildir. Yaşayan bir müzik şehri gibi konumlandırılmıştır. Sıradan bir kafeye girildiğinde bile duvarlarda klasik eserlerin plakları, hikayelerini anlatan kısa metinler ve en önemlisi canlı şekilde tecrübe etmenizi sağlayan kulaklıklar bulabilirsiniz.

Şehrin yaşayan bir müzik kültürüne sahip olması tabii ki turistik alanların ön plana çıkarılmasından ibaret değildir. Yaşlılar Üniversitesi (老年大学) olarak adlandırılan bakım ve huzurevlerinde çok yoğun bir müzik programı uygulanmaktadır. Sadece yeteneği ve müzik geçmişi olan değil; pek çok yaştan kesim burada müzik ile tekrar buluşmakta, kurslarla eğitim verilmekte hatta konser gibi organizasyonlar düzenlenebilmektedir. Bunu belli dönemlerde vicdani sorumluluk gereği ziyaret edilen bir etkinlik gibi düşünmemek gerekir. Burada yaşlılar bakım evinde değil, bir eğitim merkezindeymiş gibi yaşamaktadır. Konserler ve yapılan gösteriler, haftalık hatta günlük rutinin bir parçasıdır. Dolayısıyla gidip göreceğiniz manzara, yılın belirli dönemlerinde çiçek götürülerek ilgilenilen büyükler değil; kendilerini yaşamdan koparmamış ve halen daha öğrenmeye ve üretmeye çalışan yaşça tecrübeli ‘öğrenciler’dir. Pek tabii bu zorlama ile olacak bir organizasyon değildir. Dediğimiz gibi bu bölge müzik ile yaşamaktadır. Bunu anlamak için de tarihsel köklere bakmak iyi bir referans olacaktır.

Hongshan Yue Mezarları, Wuxi’de imparatorluk öncesi krallık dönemlerinde yaşamış tarih öncesi halkların müzik kültürleri ve yaşama alışkanlıkları hakkında önemli bilgiler vermektedir. Örneğin Zhou hanedanlığı döneminde müzik enstrümanlarının sayısı, çeşidi ve büyüklüğü bir kişinin sosyal rütbesini ve statüsünü belirlemekteydi. Sadece kral belirli sayıda çan (編鐘) çalma hakkına sahipti. Ölümden sonra yaşam anlayışına bağlı olan Yue (越) halkı da dünyada nasıl bir yaşam yaşadıysa ölümden sonra da aynı hayatı yaşayacağına inanmaktaydı. Yapılan arkeolojik kazılarda Yue Eyaleti soylularının ‘sadece kralın belli sayıda çan çalabileceği’ kuralını ‘daha iyi bir cennet hayatı’ amacıyla çiğneyerek, kendi statülerinin çok üzerinde lüks ve çeşitli enstrümanlarla gömüldükleri ortaya çıkmaktadır. Bunda Antik Mısır’daki olabildiğince değerli ve pahalı birikim ile gömülme anlayışı arasında bağ olduğunu söylemek mümkündür. Yine belirtmek gerekir ki bu antik kazı alanından sadece sıradan çanlar ve davullar çıkarılmamıştır. Bunlar üzerinde yapılan çalışmalarda geleneksel Çin çanlarından farklı sese ve şekle sahip oldukları ve bu bölgenin kendi müzik kimliğini yarattığı ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla Wu (吳) ve Yue (越) kültürü ile başlayan bu müzik yolculuğu bugün yaşayan bir müzik şehrine doğru evrilmiş ve pek çok topluma da ilham olmuştur.

ABD Avrupa Bilim BLCU BRICS burs China CSC Culture Deprem Ekonomi Erhu eğitim Hindistan Kore kuşak ve yol Kültür Pekin Rusya Scholarship science Sinciang Sinciang Uygur Ozerk Bolgesi Sino Sino Turkish Sino Turkish Sino Turkish Sino Turkish Sino Turkish Studies Sino Turkish Studies Sino Turkish Studies Sino Turkish Studies Tayvan Trump Turkiye Türkiye University Uyghur Vize Wang Yi Xi Jinping Xinjiang ZJUT Çin Çin Halk Cumhuriyeti




