Hitler’in Çöküşünden Önceki Son Haftalar
Yazan: Sergio Rodríguez Gelfenstein
Editörün Notu:
Şubat 2023’ten bu yana, Stalingrad’daki Nazi yenilgisinin 80. yıl dönümünü anmak amacıyla, Sovyet halklarının Büyük Vatanseverlik Savaşı’ndaki olağanüstü destanını hatırlamak ve onurlandırmak için bir dizi makale yayımladım. Bu yazı, yedi bölümlük bu serinin sonuncusudur ve Nazi Almanyası’nın kesin yenilgisine giden yolu belgelemektedir.
Berlin’e Doğru Geri Sayım
9 Mart 1945’te, Sovyet Yüksek Komutanlığı, Berlin’e yönelik nihai taarruz için son operasyon emirlerini verdi. Bu yalnızca askeri bir mesele değil; savaş sonrası dünyanın siyasi düzenini belirleyecek bir mücadeleydi. Sovyetler için bu zafer, Almanya’da faşizmin yalnızca askeri değil, toplumsal ve siyasal olarak da tamamen tasfiye edilmesi anlamına gelmeliydi.
Sovyet stratejisi, Berlin’in ele geçirilmesinin yanı sıra Nazi komuta merkezinin yok edilmesi ve Almanya’nın sanayi merkezi olan Ruhr bölgesinin işgal edilmesine dayanıyordu. Aynı zamanda, Batı’dan Almanya’ya giren Amerikan ve İngiliz kuvvetlerinin ilerleyişi de hesaba katılmalıydı. Şubat’ta yapılan Yalta Konferansı her ne kadar Berlin’in Sovyet etki alanında kalacağını teyit etmiş olsa da, Britanya, Berlin’e ilk ulaşmak istediğini açıkça belli etmişti. Bu bağlamda, Müttefikler arasında tam bir birlik yoktu—her biri kendi stratejik çıkarlarının peşindeydi.
Müttefikler Arasındaki Güvensizlik
Sovyet liderliği, İngiliz ve Amerikan taraflarının Almanya ile gizli anlaşmalar yaparak Alman ordusunu Sovyetlere karşı bir güç olarak kullanma niyetinde olduğundan şüpheleniyordu. Gerçekten de, Alman ordusu Batı Cephesi’nden önemli birlikleri çekerek Sovyetlere karşı yönlendirmişti.
Moskova’daki Sovyet generaller, Batılı müttefiklerden gelen istihbarata güvenilemeyeceğini fark etti. Stalin, kendi kaynaklarından elde ettiği bilgiler sayesinde, Sovyet zaferini engellemeye yönelik gizli girişimlerin yürürlükte olduğunu gördü. Churchill’i, Nazi yetkilileriyle gizli anlaşmalar yapmaya dahi istekli biri olarak değerlendirdi. Roosevelt ve Amerikan generalleri ise Stalin’in gözünde daha az kuşkulu olsa da yine de dikkatle izleniyordu.
Nihai Taarruzun Hazırlığı
Stratejik değerlendirmelerin ardından, Sovyet yüksek komutanlığı Berlin taarruzunun Nisan ortasında başlamasına karar verdi. Mart sonu ile Nisan başında Moskova’da, Stalin’in başkanlığında, cephe komutanlarıyla birlikte son planlamalar yapıldı. 2. Beyaz Rusya Cephesi’nde yaşanan lojistik sorunlara rağmen, siyasi zorunluluk taarruzun geciktirilmesini imkânsız kılıyordu.
Nisan ortasına gelindiğinde, Sovyet birlikleri savaşa hazırdı. Lojistik hatlar güçlendirildi, birlikler yeniden gruplanarak taarruz için gereken tüm hazırlıklar tamamlandı. Dört yılı aşkın süredir savaşan Sovyet generalleri, bu savaşın her bakımdan benzerlerinden farklı olacağını biliyordu.
Hitler’in Son Direnişi
Berlin’deki Nazi liderliği de yaklaşan çatışmanın öneminin farkındaydı. Hitler, ordu komutanlarını görevden alarak yerlerine SS birliklerinin başındaki sadık isimleri getirdi. Şehir altına tüneller kazıldı, savunma hatları güçlendirildi. Hitler hâlâ Sovyet ordusunu durdurabileceğini düşünüyordu.
Sovyet tarafında ise sivil halka karşı tutum konusunda net talimatlar verilmişti. Subaylara ve askerlere, Alman halkının düşman değil, Nazi propagandasının kurbanı olduğu anlatıldı. Sivillere yönelik davranışlarda disiplinli ve insani olunması gerektiği vurgulandı.
Saldırının Başlangıcı
16 Nisan sabah 5’te Sovyet topçusu ateşe başladı. Binlerce top, havan ve roketatar ateş açtı. Ardından tanklar ilerledi, uçaklar hava desteği sağladı. Mareşal Jukov’un hatıralarında anlattığına göre, 98.000 tonluk mühimmat Alman hatlarına yağdırıldı. Berlin Savaşı resmen başlamıştı.
Sovyet birlikleri ilk iki savunma hattını geçse de, Berlin’in doğusundaki Seelow Tepeleri’nde sert direnişle karşılaştı. Arazinin özellikleri yanlış değerlendirilmişti. Ancak Jukov ve Mareşal Konev’in birlikte yürüttüğü operasyonlar sayesinde Alman birlikleri geri çekilmek zorunda kaldı.
Berlin’e Giriş
20 Nisan’da Berlin’e nihai taarruz başladı. Ertesi gün Sovyet komutanlığı şu bildiriyi yayımladı:
“Yoldaşlar, belirleyici an geldi. Önünüzde Alman faşist devletinin başkenti Berlin duruyor. Stalingrad’ın, Ukrayna’nın, Belarus’un kahramanları—şimdi Berlin önündesiniz. Berlin alınmalı ve hemen alınmalı. Zafere, tam ve kesin zafere doğru ileri!”
Savaş şehir içinde saat başı, dakika dakika şiddetlendi. 22 Nisan’da Almanlar, şehri savunmak için kırsaldaki birlikleri Berlin’e çekmeye çalıştı ancak General Berzarin’in 5. Şok Ordusu tarafından imha edildiler.
25 Nisan’da çatışmalar daha da şiddetlendi. 29 Nisan’da Berlin Belediye Binası ele geçirildi. Hitler, Berlin’in Ruslara değil Amerikalılara teslim edilmesini emretti.
Reichstag’ın Düşüşü
30 Nisan 13:45’te, General Vasil Kuznetsov’un komutasındaki 3. Şok Ordusu Reichstag’a ulaştı. SS birlikleri direnmeye devam etti. Aynı gün saat 21:30’da, Er Mikhail Yegorov ve Meliton Kantaria, çekiç ve oraklı Sovyet bayrağını Reichstag kubbesine dikti.
1 Mayıs’ta Alman askerleri tam olarak teslim oldu. Sovyet halkının dört yıl süren fedakârlığı zafere ulaşmıştı. Faşist Almanya yenilmiş, barış ve adalet uğruna verilen mücadele galip gelmişti.
Teslimiyet ve Zafer
Aynı gün, Hitler’in intihar ettiği haberi yayıldı. Onun yerine geçen Nazi yetkilileri Sovyetler ile barış görüşmeleri başlatmak istediyse de, Stalin tüm bu girişimleri reddetti. General Jukov, sadece kayıtsız şartsız teslimiyet kabul edileceğini bildirdi.
7 Mayıs’ta Alman General Alfred Jodl, Reims’te Amerikalara teslimiyet belgesi imzaladı. Batı bu tarihi savaşın sonu olarak kabul etti. Ancak Stalin buna sert tepki gösterdi: Teslimiyet, Berlin’de ve tüm Müttefiklerin huzurunda gerçekleşmeliydi. Müttefikler bu şartları kabul etti.
9 Mayıs 1945: Tarihi An
8 Mayıs’ta, Sovyetler Birliği, ABD, İngiltere ve Fransa’nın yetkili temsilcileri Berlin’in Karlshorst bölgesinde bir araya geldi. Alman heyeti, General Wilhelm Keitel, Amiral Friedeburg ve General Stumpff’ten oluşuyordu.
Sovyet Mareşali Jukov açılış konuşmasında şöyle dedi:
“Alman Yüksek Komutanlığı’ndan, Müttefik Kuvvetler Yüksek Komutanlığı adına Almanya’nın kayıtsız şartsız teslimiyetini kabul etmekle yetkiliyiz.”
Saat 00:43, 9 Mayıs 1945. Sovyetler Birliği, Büyük Vatanseverlik Savaşı’nda zafer kazanmıştı. Faşizm yıkılmış, insanlık adına verilen mücadele kazanılmıştı.
📚 Kaynak:
Son Savaş – UWI Makalesi
ABD Avrupa bayram Bilim BLCU BRICS burs China CSC Culture Deprem Ekonomi eğitim Kore Kültür Pekin Rusya Scholarship science Sinciang Sinciang Uygur Ozerk Bolgesi Sino Sino Turkish Sino Turkish Sino Turkish Sino Turkish Sino Turkish Sino Turkish Studies Sino Turkish Studies Sino Turkish Studies Sino Turkish Studies Tayvan Trump Turkiye Türkiye University USA Uyghur Wang Yi WIPO Xi Jinping Xinjiang ZJUT Çin çin